Koşma: Türk halk edebiyatının temel biçimidir. Âşık edebiyatında en çok kullanılan nazım biçimidir. “Koşma” terimi “koşmak” (katmak, eklemek) eyleminden türemiştir.
Koşmalar 3-6 dörtlük arasında olur. 11 ’li hece ölçüsüyle söylenir. Uyak düzeni “abab (abcb veya aaab), cccb , dddb ...” biçimindedir. Kimi zaman ana uyağın bulunduğu bağlama dizesi aynen tekrarlanabilir. Halk şiirinde böyle dizelere “kavuştak” (divan şiirinde “nakarat”) denir.
Koşma türleri
Güzelleme
Sevgilinin, doğanın ya da sevilen herhangi bir şeyin (at, dağ, memleket vb.) güzelliklerini övmek için söylenen koşmalardır. Lirik şiirdir. En ünlü güzelleme ozanı Karacaoğlan’dır (16-17 .yy).
Koçaklama
Yiğitlik ve savaş konulu epik koşmalardır. Koçaklama terimi “koçak” (yiğit) sözünden türemiştir. Bu nazım türünün en başarılı ozanları Köroğlu (16.yy) ve Dadaloğlu’dur (19.yy).
Taşlama
Kişilerin veya toplumun aksak, bozuk, kötü yanlarını yeren, eleştiren, iğneleyip alay eden satirik koşmalardır. Bu nazım türünün en ünlü ozanı Seyrani’dir (19.yy). Çağdaş şiirimizde bu konudaki şiirlere yergi, divan şiirinde lich denir.
Ağıt
Bir kişinin ölümünden duyulan acıyı anlatan lirik koşmalardır. Ağıt da bir nazım türüdür. Anonim ağıtlar da vardır. İslamiyet öncesi dönemlerde “yuğ” adı verilen cenaze törenlerinde sagu denilen ağıtlar yakılırdı. Divan şiirimizde de ağıt tarzındaki şiirlere mersiye denir. Kişilerin dışında, büyük toplumsal felaketler için de ağıtlar söylenmiştir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder