DİL VE KÜLTÜR İLİŞKİSİ
Herhangi bir toplumun ya da ulusun bireyleri arasında anlaşmayı sağlayan yerleşik dizgeye lil denir. Bu dizge, anlam taşıyan belli ses birleşimlerinden, kelimelerden oluşur. Ayrıca dil, sadece bir işaretler dizgesi değil, toplumsal bir kurumdur. İnsanların doğayla, çevreleriyle ve öteki insanlarla ilişkilerinden, çeşitli gereksinimlerinden doğmuştur. Toplumun yapısına ve toplumsal yaşayışa bağlı olarak onlarla birlikte gelişmiş, değişmiştir.
Bir milletin tarihsel ve toplumsal gelişme süreci içinde yarattığı bütün maddi ve manevi değerlerine de (ültür denir. Milletin yaşama biçimleri, inançları, gelenek-görenekleri, âdet ve töreleri, giyinme, yeme içme, barınma vb. şekilleri... gibi unsurlar kültürü oluşturur. Bu değerlerin içinde en önemli ve millete özgü olanı ise, o milletin dil ürünü olan destanları, söylenceleri, masalları, atasözleri vb.dir.
O halde dil, hem kültürün ana değeri hem de bütün kültür unsurlarının taşıyıcısıdır. Bir milletin bütün kültür değerleri, dil sayesinde gerek yazılı gerekse sözlü olarak sonraki kuşaklara ulaşır. Dil, toplumu anlatan en güzel aynadır.
Kültürün bize, milletimize özgü olması, milli kültür kavramını oluşturur. Milli kültürün hem ana malzemesi hem yansıtıcısı ve taşıyıcısı olan dile de milli di diyoruz. Milli dilimiz, bizi biz yapan, diğer uluslardan ayıran en önemli varlığımızdır. Bu varlığı da tıpkı milli kültürde olduğu gibi korumak, yabancı etkilerle bozulmasını engellemek bir görevdir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder