Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

Post/Page

14

Read More

Months

Related Posts

View All

Next

Previous

Edit this post

Search...

Classic Header

{fbt_classic_header}

Header Ads

//

Breaking News

latest

13 Aralık 2016 Salı

DİVAN ŞİİRİNDE AKIMLAR

DİVAN ŞİİRİNDE AKIMLAR
Türki-i Basit
14-15. yy.larda Türkçenin yerine Arapça Farsça kelime ve kuralların yerleşmeye başladığını gören bazı sanatçıların, bu duruma tepki olarak başlattıkları akımdır. 15-16. yy.larda Aydınlı Visali, Edirneli Nazmi ve Tatavlalı Mahremi gibi sanatçıların savunduğu bu anlayış, çok etkili olamadı. Bu şairler divan şiirlerini öz Türkçe yazdılar, halk deyişlerinden yararlandılar.
Mahallileşme
Divan şiirinde İstanbul’un Fethi'nden sonra başlayan ve 18. yy.da Nedim’le güçlenen “Yerlileşme” akımıdır (Lale Devri). Bu akımla birlikte İstanbul Türkçesine özgü söyleyişler şiire girmiş, soyut dünya yerine somut ve gerçek çevrelere yer verilmiş, İran etkisi azaltılarak ulusal zevke dönülmüş, halk edebiyatının etkisiyle “şarkı” biçimi ortaya çıkmış ve bazı şairler (Nedim ve Şeyh Galip) hece ölçüsüyle şiir yazmıştır.
Sebk-i Hindi
Hindistan’da Babürlü Türk hükümdarlarının saraylarında Farsça yazan şairlerin başlattıkları bu akım, edebiyatımızda 17. yy.dan itibaren etkisini göstermiştir. Bu yüzyılda Nef’i, Naili, Neşati gibi şairlerde etkileri görülen akım, 18. yy.da Şeyh Galip ile doruğa ulaşmıştır. Akımın özelliği; bilmeceyi andıran mazmun ve telmihlere, zor anlaşılır hayal oyunlarına ve alışılmadık benzetmelere yer vererek divan şiirinin kalıplarıyla oynamaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder